top of page

Postüre Dikkat!

Sağlıklı Postür Nedir ve Ne işe Yarar?

Türkçede postür yerine genellikle "duruş" sözcüğünü kullanırız .Sağlıklı postür, sağlıklı ve doğal hizası bozulmamış eklem ve dengeli kas ve iskelet sistemiyle oluşmuş bir beden pozisyonu demek.

Doğru postür, kas gücü ve nefes anlamında enerjimizi daha kolay açığa çıkarmamızı sağlar. Aksi takdirde potansiyelimizi tam anlamıyla kullanarak sağlıklı ve uzun ömürlü bir yol izlememiz ne yazık ki mümkün değil.

Sağlıklı Postür Edinmek Neden Zor?

Gün içinde masa başında ya da enstrümanlarımızla uzun süreli mesailer yapıyoruz. İnsan bedeni evrim sürecini temel ihtiyaçları doğrultusunda tamamlamış, yani saatlerce keman çalışmak, masa başında durmak, binalara sıkışmak için evrimleşmedik. Tüm bu aksi koşullarda sağlıklı bir duruş elde edebilmemiz için, hareket alanı ve bedensel farkındalık olmazsa olmazımız.

Doğru Postür ve Dik Durmak

Bu iki kavram daima birbiri ile karıştırılır. Eminim pek çoğumuz ilkokul sıralarından itibaren dik durmakla ilgili yazılar okuduk, ailemiz ve öğretmenlerimiz tarafından, dik durma alışkanlığı edinmemiz konusunda uyarılar aldık. Elbette dik bir omurga doğru duruşun önemli bir parçası.

Peki doğru duruş sadece dik durmak mıdır?

Sadece dik durmak ya da dik gözükmek doğru duruşu tam olarak sağlamıyor. Dik durmak için güçlü sırt ve boyun kasları, bu kasları taşıyabilecek dengeli, güçlü bir alt beden şart. Yani doğru duruş yere sağlam basan dengeli ayaklardan başlıyor. Bu dengenin üzerine güçlü ve esnek kaslarla kuracağımız, eklemlerimizin doğal hali ile durduğu, sternum kemiğimizin hizalı durduğu sağlıklı postür ile performansımızdan alacağımız verim büyük ölçüde artırıyor. Çünkü doğru postür organlarımızın sağlıklı çalışması için önem taşır. Günlük hayatımızda ise sağlıklı bir postüre sahip olmamız, az güç harcayarak günümüzü verimli geçirmemizi sağlar.

Doğru Postüre Nasıl Ulaşılır?

Doğru postür için izleyebileceğimiz pek çok yol var. Fizik tedavileri, belirli yoga türleri, çeşitli sporlar ve duruş üzerine oluşturulmuş pek çok eğitim önermek mümkün. Sporun hayatımıza pozitif etkileri tartışılmaz. Sağlıklı kafa gerçekten de sağlıklı vücutta bulunuyor. Vücudumuzdaki pek çok kasılma da stres, öfke ve başka kontrol edilmesi güç duygular ile oluşabiliyor. Farklı problemlerimizde psikolojik destekler almak faydalı olduğu kadar stres kaynaklı sorunlarımıza da meditasyon ve yoga yapmak iyi gelebiliyor.

Bize bu noktada düşen en önemli sorumluluksa kendi sorunumuzu tespit edebilmek için doğru yönlendirmelerin yanı sıra kendimizi de iyi dinlemek.

Çok yakın bir zamanda NBA playofflarında tüm dünyanın gözü önünde serinin en iyi iki oyuncusunun deneyimine şahit olduk. Kevin Durant ve Kawhi Leonard örnekleri üstünden gidelim. Kevin Durant yaşadığı sakatlıktan sonra doktorların yaptığı tedaviler ve kontroller sonucunda, takım başkanının da onayı ile sezona devam etmeye karar verdi. Ne yazık ki finallerin 5. maçında aşil tendonunun koptuğunu gördük. Bir önceki sezon takım doktorlarının ve takımının onayına rağmen, tam iyileşemediğini söyleyen, başka doktorlardan destek alan Kawhi Leonard ise oynamak için doğru zamanı seçerek sezonun en iyi oyuncusu oldu. Üstelik takımını şampiyonluğa taşıdı.

“İyi sporcular gibi iyi performans sanatçıları da vücudunu dinlemeyi bilmeli.” dersek hiç de yanlış bir şey söylememiş oluruz.

Size performans tarihinde de bunun en eski ve en önemli örneği olan aktör Frederick Matthias Alexander’ın kendi problemini çözmeye yönelik keşif ve deneyimleri sonucunda ortaya çıkan, Dr. Moshe Feldenkrais’ın yöntemleştirdiği : Alexander Tekniği’den kısaca bahsetmek istiyorum.

Alexander Tekniği

Aktör Frederick Matthias sahne performansları sırasında ciddi ses kısıklığı problemleri yaşıyor. Danıştığı doktorlar, ses tellerinde iltihap olabileceğini ve ameliyat olması gerektiğini söylüyorlar. Alexander’ın, ses kısıklığı probleminin benzer his ve olaylarla tetiklendiğini, vücudundaki ve özellikle de boynundaki kasılmalar sonucunda ortaya çıktığını farkedip çözüm odaklı izlediği yol günümüz sanatçılara bir method olarak ulaşmış. Alexander, zihinsel ve bedensel farkındalığı pek çok performans sanatçısının yolunu aydınlatan bir yönteme dönüşmüş.

Ne şanslıyız ki bu yöntem sayesinde, sağlıklı performans için bedenimizin, psikolojimizin ne kadar önemli olduğunu anlamak ve üstüne çalışmak hepimiz için mümkün. Bu yönteme ulaşmak isterseniz workshoplara katılabilir ve konu hakkındaki kaynakları okuyabilirsiniz.

Alexander Tekniği dışında, günümüzde kolay ulaşılabilir pek çok spor ve uygulama bulabiliyoruz. Üstelik kendimize uygun olanı seçebileceğimiz kadar seçenek olması işimizi daha da keyifli hale getiriyor.

Günümüzde de popüler olan ve rahatlıkla ulaşıp hızlı dönüş alabileceğiniz çözüm önerilerini 4 madde halinde paylaşıyor ve faydalı olmasını diliyorum.

Daha İyi Postür İçin 4 Keyifli Öneri

Mat Pilatesi:

Mat Pilatesi, astım ve raşitizm hastası olarak dünyaya gelmiş Joseph Pilates’in kendi rahatsızlıklarına çözüm arama odaklı çalışmalarının sonucu olarak geliştirdiği harika bir egzersiz programı.Pek çok pilates stüdyosunun yanı sıra, spor komplekslerinde de rastlayabileceğiniz yöntemlerden biri. Pilates kasları esnetirken güçlendiriyor ve on seans kadar kısa sürede duruş bozukluklarında farkedilir bir etki sağlıyor. Nefes, kas koordinasyonunuzu geliştiriyor. Denge ve konsantrasyonu geliştirme ve psikolojiyi destekleme anlamında pek çok faydası olan bu sporun stüdyolarını, oturduğumuz evin sokağında bulabiliyoruz. Dersler genellikle grup halinde yapılıyor. Bu sebeple hem uygun, hem de eğlenceli olduğu için pilates stüdyoları dolup taşıyor.

Reformer:

Reformer pilates belli ağırlıklara direnç göstererek vücudu daha aktif şekilde çalıştıran bir spor. Omurgayı hizalama konusunda kuşkusuz en verimli sporlardan biri. Joseph Pilates’in hasta yataklarındaki yaylarla icat ettiği bu alet ile pilatesten aldığınız verimi daha da kısa süre içinde hissedeceğinizden şüpheniz olmasın. Ders, en fazla üç kişi ya da özel ders olarak yapıldığı için maliyeti mat pilatesine göre daha yüksek olabiliyor.

Yoga:

Yoga günümüzde giderek popülerleşen, 4000 yılı aşkın geçmişi olan muazzam bir sistem. Pek çok performansçı için olmazsa olmaz bir öğreti. Yogayı spor olarak sınıflandıramıyoruz. Yoga içinde meditasyonu barındıran hareketler bütünü, spor hareketlerini içinde barındırdığı doğru. Sadece hareket olarak ele alırsak her anlamda faydalı egzersizler içerdiğini görmek, elbette mümkün. Yoga sistemini bütün olarak ele alırsak yoga fiziksel, zihinsel ve ruhsal farkındalık sağlayan bir yöntem. İskelet ve kas sistemine iyi gelmek dışında, konsantrasyon ve yaratıcılık becerilerimizi de geliştiriyor.

Yüzme:

Her spor gibi yüzmenin de sayısız faydaları var. Yüzmek de diğer sporlar gibi kaslarımızı güçlendiriyor. Ama yüzmenin en önemli özelliği, yanlış alışkanlıklarla ilerlemeye başlamış omurga problemlerini yavaşlatabiliyor ve düzenli, uzun soluklu yapılırsa iyileşme de sağlıyor. Yüzme sırasında vücudun yatay olması omurgaya binen yükü de azaltarak

sinirlerin üstündeki baskıyı ortadan kaldırıyor. Yüzmenin skolyoz, bel ve boyun fıtığı problemleri yaşayan pek çok insan için en faydalı sporlardan biri olduğunu söylemek mümkün. 3 hafta yüzerek sırt kaslarımızın güçlendiğini farkedebiliyor ve daha dik bir duruşa sahip olabiliyoruz.

Gelecek yazılarda da bu konuyu, daha detaylı şekilde ele alıyor olacağım. Soru ve düşünceleriniz için bana:

adresinden ulaşabilirsiniz.

Saygı ve sevgilerimle,

Hande


Comments


hande_cetik_black_ORTALI.png
bottom of page